‘Gecenin en karanlık zamanı sabaha en yakın zamanıdır’ diye bir söz vardır ya, aynı benzetmeyi pek çok yerde daha kullanmak mümkün.
‘Yükseğe sıçramak için önce dibe inmek lazım’
‘Fırtınadan önceki sessizlik’
Yazın bu en sıcak dönemine girdiğimiz günlerde Aikido adına da en sakin dönemi yaşarız genelde. Bir yanda sıcaklar, bir yanda tatil programları, bir yandan da bir kaç senedir yaz dönemine denk gelen Ramazan Ayı ve Bayramı.
Sessiz sakin bir dönem ama özellikle bu sene içim kıpır kıpır. Tatil yapıyorum ama bir yandan da sürekli kafamda planlar, projeler.
Ekim ayında Aikikai Genel Merkezinin göndereceği Hoca ile yapacagımız seminer yine kendi alanında bir ilk olacak gibi.
Şimdiden ilgi gösteren, katılacağını söyleyenler 3 haneli rakamlara ulaştı. Şu anki sayının 4-5 katına ulaşacak gibi görünüyor.
Yaz dönemi olmasına karşın bu sene pek çok bölgemiz kışı aratmayacak derecede hareketli. Özellikle İzmir bölgemiz bir harika.
Son 3 ay içerisinde sanırım Kocaeli, Ankara, Urla, Datça ve Fethiye okullarımızı ziyaret ederek ders yaptım. Her okulumuzdan mutlulukla ayrıldım.
Marmaris okulumuzda Dojo sorumlumuz Eylem ve eşinin geçirdiği çok ciddi trafik kazasını çok ucuz atlattık. Çok kötü sonuçlar olabilecekti. Neyse ki Tanrı korudu diyebileceğimiz bir şekilde atlattılar kazayı.
Bu kaza nedeniyle ara verdiğimiz derslerimize Eylül ayında yeniden başlayacagız. Bu konuda gerekli bağlantılar ve antlaşmalar yapılmış durumda. Ağustos sonuna doğru Marmaris’te bir ön toplantı, bir ön ders yapacagız.
İstanbul’da bir dönem duraklamaya giren derslerimiz bu sene yeniden hız kazandı. Erenköy’ün yanı sıra Levent, Beşiktaş ve Ataşehir okullarımız ilk süreci atlatmış ve bu sene iyi guruplarla çalışmalara devam edeceklerdir.
İstanbul’da değişik semtlerde yeni okullarımız da söz konusu olacak gibi görünüyor.
Adana okulumuzda yaşadığımız, gurubumuza yakışmayan son durumu değerlendirmek için o bölgedeki arkadaşlarımın davranışlarını değerlendirerek bir karar vereceğim. Hiçbir makul, mantıklı yan göremediğim davranışlara şaşıyorum. Ancak her zaman söylediğim gibi UAO gönüllü bir birlikteliktir. Ve herkes, sonuçlarına katlanmayı göze aldığı müddetçe, dilediğini yapmakta ve söylemekte özgürdür.
… Ülkemizde yapılan siyasi seçimler toplumda, ben de dahil olmak üzere, bir rahatlama yarattı. Mevcut iktidarın artan baskıları, tek yanlı yönetimi, onlar gibi düşünmeyen insanlarda büyük karamsarlık yaratmış idi.
Henüz yeni hükümetin kurulmadığı bu günlerde görünen o ki yakın bir zamanda çok ciddi ekonomik sorunlar yaşayacağız. Bu ekonomik sorunlar doğal olarak dojolarımıza da yansıyor. Özellikle 2001 ekonomik krizinde Zincirlikuyu Okulumuzda yaptığımız çok ciddi yatırımdan dolayı, sonraki kriz süresince çok ciddi maddi kayıplarımız oldu.
Gerçi o dönemde yaşadığımız sıkıntının bir nedeni de değişik gerekçelerle gurubumuzdan ayrılan arkadaşlarımızın payı azımsanmayacak derecededir.
O arkadaşlarımız büyük iddialar ve idealler ile gittiler. Bugün neredeyse hiçbirisinin esamesi okunmuyor.
Hani derler ya ‘İbret alınsaydı hiç tarih tekerrür eder miydi’’
Sevgilerimle