Aikido adına genelde, UAO adına özelde iyi bir dönem yaşıyoruz sanırım.
Ülkemizdeki farklı Aikido gurupları oldukça düzenli ve sistemli çalışmaya başladılar. Emek harcıyorlar, araştırıyorlar, düşünüyorlar ve gelişiyorlar.
Bunun ötesinde guruplar, dojolar arasındaki dostane ilişkiler de eskisine göre daha iyi durumda gibi. Facebook üzerinden takip ettiğim kadarı ile yeni nesil Aikidocu arkadaşlarım birbirleri ile iyi geçiniyor, görüşüyor, karşılıklı dojo ziyaretleri yapıp birlikte ter döküyorlar.
İnsanlar birbirleri ile olan iletişimlerini kopardıkları zaman çok küçük sorunlar zamanla büyüyor ve çözülemez hale geliyor. Halbuki ne kadar kızarsa kızsın, kişiler görüştükleri taktirde bir şekilde sorunlarına, çatışmalarına da çözüm bulabiliyorlar.
Olanak bulan arkadaşlar yurt dışına gidip farklı hocalar ile çalışıyorlar. Bu takdir edilecek bir yaklaşım ve gelişime büyük yarar sağlayacaktır.
Yıllarca yurt dışında farklı hocalar ile çalışan ve bunların da pek çoğunu Türkiye’ye getiren benim bu tarz çalışmalara karşı olmam düşünülemez.
Ama karşı olduğum, sıradan bir olayı, Türkiye’de alınabilecek bir dereceyi, sanki marifetmiş gibi bağıra çağıra afişe etmek, bazen tepki göstermeme neden olabiliyor.
Gerçi yaşadığımız çağda ne olduğundan çok nasıl yansıttığın daha önemli galiba. Hele ki Türkiyedeki halk gibi irdelemeden, sorgulamadan söylenen, yazılan her şeyi doğru kabul etmek eğilimi olduğu müddetçe bu tazr yaklaşımlar da ticari olarak doğru sanırım.
U.A.O. olarak bu yıl da başarılı bir yıl geçiriyoruz.
Yeni açılan okullarımız ile ülkemizde yaygınlık kazanıyoruz.
Kimse ile kavgamız yok. Yani bizim yok, ama bizimle sorunu olanlara da gerektiği şekilde cevap vermekten aciz değiliz.
Yıllardır gösterdiğimiz iyi niyet ve hoşgörünün zayıflık olarak algılandıgını görünce tavrımız da duruşumuz da değişti. Zaman insanlara yanlışlarını gösterecek, saygıyı hatırlatacak, nankörlüğü cezalandıracaktır.
Sadece Aikido camiası değil, konuştuğum her farklı meslek gurubu, sosyal toplulukta benzer sorunların olduğunu görüyorum. Demek ki bu bizim toplumsal yapımızın bir parçası. Bununla yaşamayı öğrenmeliyiz.
Bu sene Aikido adına çok hareketli ve verimli olacak gibi.
Bu hafta sonu Christian Tissier Şihan ders veriyor. Yine bu sene sonuna doğru Yamada Şihan’ın gelmesi söz konusu.
Bu hocalar Aikido’nun dünya çapındaki büyük isimleri. Ülkemize gelmeleri büyük kazançtır.
Dilerim bu verimli çalışmalar sonucunda camia daha da büyüyerek hak ettiği, hepimizin arzuladığı şekilde, başka bir spora bağlı olmadan ayrı bir resmi federasyon olarak kabul edilecektir.
Aikidocuların yönettiği bir federasyon her şeye rağmen en doğru çözüm, en yararlı seçenektir.
O güne dek doğru bildiğimiz yolda azimle yürüyeceğiz.